×

Tarihi ve Mimari Doku

“Umarım zamanı geldiğinde eserlerime bakan iyi kalpli dostlar, çabamın ciddiyetini ve ruhunu gördüklerinde, adil bir görüşe ulaşabilir ve adımı anarak benim için dua ederler.” Mimar Sinan, Mimar

 

İstanbul'daki Hürrem Sultan Hamamı, Osmanlı'nın baş mimarı Mimar Sinan tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir. 16. yüzyılda (MS 1556-1557) Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Hürrem Sultan'ın (Roxelana) isteği üzerine inşa edilmiştir. Sultanahmet Camii ile Ayasofya arasında eski Zeuxippus (MS 100-200) hamamlarının bulunduğu yerde inşa edilmiştir. Bölge, bir zamanlar Zeus Tapınağı'nın bulunduğu yer olarak da özellikle önemlidir.

Hamam, uzun yıllar kapalı kalmış ve 1910 yılında tekrar faaliyete geçmiştir. Daha sonra, yakınındaki Sultanahmet Cezaevi’nin dolu olduğu dönemlerde, hükümlülerin barınması için kullanılmıştır. İlerleyen yıllarda ise kağıt ve yağı muhafaza etmek amacıyla depo olarak kullanılmıştır. 

İstanbul'un en güzel eserlerinden biri olan Hürrem Sultan Hamamı ilk kez 1957-1958 yılları arasında restore edilmiş ve 2007 yılına kadar halı çarşısı olarak  hizmet vermiştir.

Hamam klasik dönem Osmanlı hamam tarzında inşa edilmiş olsa da, kadın ve erkek bölümlerinin birbirinin ayna görüntüsü olarak aynı eksen üzerine inşa edilmesi Türk hamamı mimarisinde bir yenilikti.

Hürrem Sultan'ın Hayatı

Hürrem Sultan ya da Haseki Hürrem Sultan (D.1506 - Ö.1558) 

Lehistan Krallığı'nın sınırları içerisinde doğdu. Osmanlı padişahı I. Süleyman'ın (Kanuni Sultan Süleyman) eşi ve sonraki padişah II. Selim'in annesidir.

Bir Osmanlı padişahıyla nikâhla evlenmiş ilk kadın olma ayrıcalığını taşır. Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleyman'a bir kız, beş erkek çocuk doğurdu.

Kızı Mihrimah olup, erkek çocukları, Mehmed, Selim, Bayezid, Abdullah,Cihan­gir şehzadelerdi. Kızı Mihrimah Sultan'ı Vezir-i Azam Rüstem Paşa ile evlendirdi.

En büyük oğlu Mehmed Şehzade tahta çıkamadan öldü. Şehzade Cihangir Sultan, Şehzade Mustafa Sultan'ın boğdurulmasına olan üzüntüsünden kalp krizinden öldü. Şehzade Beyazıd,  Kanuni Sultan Süleyman'a olan isyanından sonra İran'a sığındı. İran Şah'ı ise kendisini zindana attırdı ve orada öldürüldü. Son Şehzade. II. Selim kalmıştı artık. Böylece,  Hürrem Sultan'ın ikinci oğlu Selim tahta çıktı.

Restorasyon

2008 yılı itibariyle yap – işlet – devret modeliyle işletmeye alınan Hürrem Sultan Hamamı, dev bir yatırımla aslına uygun olarak restore edilmiştir.

Özgün yapısını 460 yıldır koruyan Hürrem Sultan Hamamı, Türk hamam mimarisinde bir çığır açarak kadınlar ve erkekler kısmının aynı eksen üzerinde yer aldığı ilk yapı olma özelliğini taşıyor.1556 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan hamam; çifte hamam şekli ve 75 metre uzunluğuyla klasik dönem Osmanlı hamam mimarisinden ayrılıyor. Erkeklerin soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinin, kadınlar kısmının sıcaklık, ılıklık ve soğukluk bölümlerinin takip ettiği hamamın tüm kubbeleri kurşun ile kaplıdır.

Hürrem Sultan Hamamı’nın restorasyon projesi, tarihi eser restorasyonunda uzman bir kurum olan Kocaeli Üniversitesi Mimarlık Fakültesi tarafından yürütüldü. Alanında uzman akademisyen ve profesyonellerden oluşan disiplinler arası bir ekibin, aylar süren çalışmasının ürünü olan restorasyon sürecinde,

Hamam’ın orijinal mimarisinden hiç taviz verilmedi. Türkiye’de ilk kez kullanılan malzeme ve teknolojik sistemlerden yararlanıldı.

Hamam 1556 yılında Mimar Sinan tarafından yapıldı ve 1910 yılına kadar aktif olarak kullanıldı. Restorasyona 2008 yılında başlandı ve 1300 metrekare Marmara Mermeri kullanıldı. Tek eksen üzerinde çift kubbeli tek hamamdır. En yüksek bölümü olan Soğukluk Bölümü kubbe yüksekliği 24 metredir. Göbek taşı sıcaklığı 42 derece olup, halvet sıcaklığı ise 48 derecedir.  Halvetlerdeki buhar oranı %100 ‘dür. Misafir kullanımı için özel altın kaplama hamam tasları yaptırıldı. Misafir kullanımı ve satışı için özel peştamaller üretildi. Sabunlar ise %100 saf zeytinyağlı olup hamama özel olarak üretilmiştir.

Hamam Kültürü

Hamam’ın tarihi Romalılara kadar uzanır. İtalya’daki Vezüv Yanardağı’nın patlamasından sonra küller altında kalan Pompeii şehrinde yapılan kazılar, Romalıların kullandıkları hamamları ortaya çıkarmıştır. Bu hamamların sadece temizlik için değil, aynı zamanda zevk ve eğlence amaçlı yapıldığı da anlaşılmaktadır. Romalılarda toplumsal sınıf farkı olduğu için, hamamlarda köleler ile asillerin giriş kapıları ve yıkandıkları yerler ayrılmıştı.

Roma hamamlarında ayrıca buhar banyosu bölümü ile soğuk ve sıcak su havuzları da bulunmaktaydı. Osmanlılar, İstanbul’u maddi anlamda fethetmişler fakat Bizans da Roma’dan devraldığı zengin mirası ile farklı pek çok alanda olduğu gibi,  hamamlarıyla Osmanlıları fethetmiştir. İmparatorluğun en görkemli döneminde, şehrin her mahallesinde sıcak ve soğuk banyoları, çeşmeleri, kubbeli mermer odalarıyla, haftanın belirli günlerinde de sadece kadınlara açık olan bir hamam mutlaka bulunurdu. Hamamların Osmanlı kültüründe bu denli önemli bir yer tutmasının en temel nedeni din öğesiydi. Kur’an’a göre temizlik dindarlığın önemli değil ‘asli’bir parçasıydı.

Bu mermer tapınaklar banyo, masaj ve sohbetten oluşan bir toplumsal yaşamın ortaya çıkmasını sağlıyordu. Arkadaşlık ve kısmet bulma arzusu da hamama gidilmesinde sağlık ve din kadar önemli bir yer tutardıZira,  özellikle kapalı kapılar ardında yaşamını sürdürmek zorunda olan Osmanlı kadınının sosyalleşebildiği tek yer burasıydı.  Zira sosyal hayata katılımı çok kısıtlı olan Osmanlı kadınının gerçek anlamda sosyalleşebildiği tek yer hamamlardı. Varlıklı kadınlar dahi evlerinde özel hamamları olmasına rağmen, haftada en az bir kez mahalle hamamlarına giderlerdi. Hamama havlu, fırça, kına, sürme , bir kalıp Girit sabunu ve sedef kakmalı nalınlarıyla beraber ve hizmetkarlar eşliğinde gidilirdiBu törensel hazırlığın sebebi, hamamda birkaç saatin değil, neredeyse bir günün geçirilmesinden kaynaklanıyordu.

Bin yıldır temizliğin, şifanın aynı zamanda eğlencenin ve sosyal paylaşımın önemli bir temsilcisi olan hamam geleneği, Hürrem Sultan Hamamı’nda günümüze uygun bir bakış açısıyla yeniden yorumlandı. Sultanlara hizmet vermiş olan bu tarihi hamam, suyun arındırıcı gücünü geçmişten bugüne uzanan eşsiz bir atmosferde ziyaretçilerine sunuyor.

Hürrem Sultan Hamamı Bölümleri


Soğukluk

Soğukluk bölümünde, VIP soyunma odaları, standart soyunma odaları ve 48 adetten oluşan soyunma kabinleri, resepsiyon, masaj odaları, teras katında dinlenme alanı, vitamin bar ve Hürrem Sultan Hamamı için özel olarak üretilmiş ürünlerin  satıldığı butik bulunmaktadır. Soyunmalık olarak da adlandırılan bu mekanda, hamam sonrası keyifli sohbetler yapılabileceği gibi, 24 metrelik devasa kubbesinin altında huzur dolu zamanlar da geçirilebilir.

 

Ilıklık

Sıcaklık ve soğukluk bölümlerinin arasında bulunur.Sıcaklık bölümünde terledikten sonra bu bölümde dinlenmeye geçilir. Aynı bölümde orijinal Osmanlı taşları ile yapılmış tuvaletler ile Cehennemlik bölümü de bulunmaktadır.

 

Sıcaklık

Göbek taşı, eyvanlar ve halvetlerden oluşan bu alan, terlemek için idealdir. Günümüzün buhar odası olarak sayılabilecek halvetlerin ortam sıcaklığı 45 dereceye kadar ulaşmaktadır. Kendisini Kanuni veya Hürrem gibi hissetmek isteyen misafirler için, Sultan Eyvanlarının da bulunduğu sıcaklık bölümünde kese uygulaması ve köpük masajı servisi sunulmaktadır.